28 Ocak 2010 Perşembe

Geri Dön Geri Dön...

Tanık olduğum en ilginç grand slam günlerinden biriydi. Geri dönmeyenin olmadığı bir gün. Federer ilk seti kaybetti, 2. sette 3-1 geride ve ardından 13 oyun. Bilmeyenler için söyleyeyim 13 oyun 2 set eder. Vincent'in 2-3 gün önce blogda yazdığı olacak mı dedim gerçek anlamda baba izin vermedi. Backhand'i sağla olunca Rog'u izlemenin keyfini anlatamam. Tsonga galibiyeti için birşey diyemeyeceğim. Djokovic'in mide bulantıları dayanılmaz görünüyordu. Mehmet Sevinç'in buyurduğu gibi kaldı sahada, ne biz keyif aldık ne de Tsonga. 2 sene öncenin şampiyonunu geçen sene sıcak basmıştı bu sene de midesi izin vermedi. Federer'in laneti heralde, Nadal'da sakatlandı çünkü. Safin zaten bıraktı, bu turnuvada Federer'e karşı gelen belini doğrultamıyor. Tek kadınlarda daha acayip geri dönüşler yaşandı. Vika'nın maçını izlemedim ama netten takip ediyordum (malum tez). İlk sette passing-shot'tan Berke'nin kır dediği servisini paramparça etti, 2. sette ilk 2 oyunu aldı dedim tamam, Belaruslu aldı. Girdim yatağa, kalktığımda gözüme inanamadım. Roland Garros ve Wimby'de yaptığından öteye gideceğini ummuştum, ileriki senelere kaldı malum, yaşı genç ama iş var. Dünyada en az bir buçuk milyar kişinin beklediği all-Chinese finali beklemiyorum ben, hatta turnuva öncesi söylediğim Henin iddiamı sürdürüyorum. Yine de Li Na'yı severim, dövmesinden ötürü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder