22 Haziran 2009 Pazartesi

THE CHAMPIONSHIPS, NAM-I DİĞER WIMBLEDON


En prestijli tenis turnuvası denir. Nedendir bilinmez. Belki en eskisi olduğundan belki de İngilizler öyle dayattığından. Baksana King of Clay Nadal bile en sevdiği turnuvayı Wimbledon olarak buyurdu. Ama Wimbledon’un benim gözümde en saygın yapan özelliği Merkez Kort’taki efsanevi maçlardır. Çok uzağa gitmeye gerek yok. Son 10 yılda bile Ivanisevic - Rafter, Dokic - Hingis, Sharapova’nın şampiyonluğu, 5 gün süren Nadal – Söderling maçı, 2008 Final’i… Çimler finale doğru ezilerek yok olmaya başlıyor ama anılar hala taptaze akıllarda. Nadal’ın çekilmesiyle aslında yara aldı bu seneki turnuva ama öte yandan İngilizler de belki Henman ve Rusedski zamanlarından sonra ilk kez bu kadar ateşli izleyecekler turnuvayı. Elbette 15. zaferini iple çeken Federer’i dünyanın her yerinde (Madrid’de dahi) destekleyen tenis seyircisi de çileklerini almış haberi ulaştı bize. Ekselansları 6. kez arka arkaya turnuvanın açılışını yapacak Merkez Kort’ta. Turnuva biletleri neredeyse tükenmek üzere. Global Mali Kriz mi? Londra’daki İsviçreli taraftarı pek etkilememiş. (Resim NTV Spor’dakinin aynısı ve Wimbledon’ın harika bir özeti).

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder