27 Haziran 2009 Cumartesi

BEN YOKKEN WIMBY'DE OLAN BİTEN


Malum haftasonuna giriş, bar, disco, Michael Jackson'un ölümü falan filan bloga uğrayamadım sonuçta da yol yapıyorum işte. O yüzden hemen olan bitenin özetiyle başlıyım, ayrıntıları öteki makalelerde bulabilirsiniz.
Beyefendiler:
İlk 4 seri başı marş marş. Del Potro, abi tokadı yedi. sonuçta bu kortun ağalarından Hewitt. Kaşarların maçını Ferrero aldı. Queen's te bugünlerin sinyallerini vermişti (bi sonraki turda elenirse bakalım nasıl bi kulp bulacağım). Davydenko Wimbledon konusunda kendini aşmaya devam ediyor. Bu sefer iyi konsantre olmuş gibi. Karlovic yine ace kustu. 4 sette 46 ace ile Muhammed Ali'yi geçti. Tsonga'dan halbuki daha iyisini beklerdim. Etkileyici tenis tekniğiyle Gilles Simon'da 3. turu görenlerden. Son olarak Seppi, Blake galibiyetinin sarhoşluğundan çabuk çıktı yola devam ediyor ve Söderling de Roland Garros sonrasında söylediği "kimse beni arka arkaya 11 kez yenemez" sözünün doğruluğunu ispatlamaya çalışacak Federer karşısında.
Hanımefendiler:
Williams'lar rakiplerini tarayarak devam ediyorlar. 2. turun en "güzel" maçında Wozniacki, Kirilenko'yu geçti. Bir o kadar güzel diğer bir maçta da Azarenka, Sorana'yı eledi. Sırplar şimdilik eksiksiz ilerliyor ama Ana'nın bugün işi zor çünkü karşısında çok formda bi Sammy Stosur var. Ama Ana'ya ters gelen bir oyun stili yok. Kalbim Ivanovic'le (ha bi de bahis durumu var). 2. turun belki de en ilginç maçı yıllardır çiftlerde beraber oynayan Ai Sugiyama ve Daniela Hantuchova maçıydı. Genç Slovak maçı alarak geçtiğimiz yılın Oz Open'ından beri ilk kez doğru düzgün bir yere gelebildi bir turnuvada. Çok yetenekli ama daha çok istikrarsız. Penetta İpek'e elenmesine rağmen teklerde yoluna devame diyor. İpek için ayrı bir makale yazacağım. Şimdilik bu kadar. Zaten yine uzun oldu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder